Forum
=> Daha kayıt olmadın mı?Forum - Diyarbakirspor Tarihi
Burdasın: Forum => Spor => Diyarbakirspor Tarihi |
|
Ali (şimdiye kadar 5 posta) |
Diyarbakırspor Tarihi Güneydoğu’nun dünyaya açılan penceresi. Dicle Nehri’nin suladığı bereketli topraklar... Kesin olarak, ne zaman, kimler tarafından yapıldığı bilinmeyen ve üzerinde 12 medeniyete ait kitabenin bulunduğu tarihi surları ile bir kültür kenti Diyarbakır. Tarih boyunca ünlü bilge ve düşünürleri yetiştirmiş olan Diyarbakır, spor ile 1920’li yıllarda tanışır. Türkiye İdman Cemiyetleri ittifakının kurulması ve Türk Sporunun bu ilk örgütünün tüm Anadolu'ya yayılması, Diyarbakır'da da etkisini göstermiş ve bu etki sonucu yeni yeni kulüpler kurulmaya başlanmış. Diyarbakır’da ilk Amatör spor kulübü, 1920’li yıllarda ünlü düşünür, yazar ve sosyolog Ziya Gökalp'ın öncülüğündeki Gençlik Derneği'nin bünyesinde kurulur. Ziya Gökalp ve arkadaşları o yıllarda ‘Gençlik Derneği’ adı altında bir dernek kurarlar. Dernekte gençlere yönelik genel kültürel faaliyetler, halk oyunları gibi faaliyetler amaçlanmış, bunun yanında derneğe bağlı olarak bir de “Gençlik İdman Yurdu” adı altında bir spor kulübü kurulmuş. Böylece kentte, çağdaş anlamda ilk resmi spor kulübü kurulmuş olur. Ziya Gökalp'in, 1923 yılında milletvekili seçilip kentten ayrılması ve ardından bir yıl kadar sonra da vefat etmesi üzerine, Gençlik Derneği kapanmış, dernekte faaliyet gösteren gençler, kapanan “Gençlik İdman Yurdu’nun yerine, “Dicle İdman Yurdu” adı altında yeni bir futbol kulübü kurarlar. 1930 yılında Dicle İdman Yurduspor Kulübunden ayrılan bazı sporcular, Ayspor ve Yıldızspor takımlarını kurarlar. 1927-1930 yılları arasında Diyarbakır'da başlıca Spor Kulüpleri olarak, 'Dicle İdman Yurdu, 'Ayspor Gençlik Kulübü' ve 'Yıldız Gençlik Kulüpleri vardır. 1932 yılında Ayspor, iller arası birincilik lig müsabakalarında Türkiye üçüncülüğünü alıyor ve Diyarbakır spor tarihinde bir ilke imza atıyordu. Bu iki ünlü kulübün yanı sıra, 1949 yılında Karacadağ Gençlikspor Kulübü, 1950 yılında ise Dicle Gençlikspor kulübü kuruluyordu. 1950'li yıllarda başlayan Dicle Gençlikspor, Yıldız Gençlikspor rekabeti, 1968 yıllarına kadar olanca şiddetiyle devam eder. Her yıl lig şampiyonları el değiştiriyor ve o yıllarda halkın tek eğlence kaynağı olan futbol, büyük bir seyirci kitlesine ulaşıyordu. 1950-1968 yılları arasında futbol popüler bir hale geliyor ve kulüp sayısı, Ülküspor, 'Hava Gücü', 'Kara Gücü' gibi askeri takımlarının da katılımı ile 12'ye, ilçe takımlarından Ergani ve Silvanspor'un katılımı ile 14'e yükseliyordu. Maçlar amatör düzeyde oynanıyor ve geniş halk kitleleri tarafından çok seviliyordu. 1968 yılında tüm yurtta bir İl takımı kurulması öngörülürülür. dönemin Futbol Federasyonu Başkanı Orhan Şeref Apak, Türkiye liglerini güçlendirmek ve tüm yurda yaymak amacıyla bir seferberlik başlatır. Her ilde bir futbol takımı kurulup Türkiye liglerinde yer alması seferberliği, büyük bir hızla devam eder. Diyarbakır elbette ki bunun dışında kalamazdı. Bir il kulübü kurulmasında en zor olan illerin başında kuşkusuz Diyarbakır gelmekteydi. Dicle Gençlikspor, Yıldız Gençlikspor rekabeti Diyarbakır futboluna öylesine hakimdi ki, bu iki kulübün bir çatı altında toplanmasına imkansız gözüyle bakılmaktaydı. Dönemin Belediye Başkanı Nejat Cemiloğlu ve arkadaşları gerekli çalışmaları yapar ve kentteki amatör takım yöneticileri ile görüşürler. Kentin önde gelen iş adamları ile spor adamları birçok kez toplantılar yaparak, profesyonel lige girmek için çaba harcarlar. Nejat Cemiloğlu, Abdurahman Özbek, İzzet Nakışçı, dönemin Genlik Spor Bölge Müdürü Sait Dikleli ve beraberindeki heyet, dönemin İl Valisi Ali Rıza Yaradanakul ile görüşür ve profesyonel lige müracaat etmek istediklerini bildirirler. Nejat Cemiloğlu ve arkadaşları, dönemin amatör takımlarından Yıldız Gençlikspor, Ayspor, Dicle Gençlikspor, Karacadağspor ve Ülküspor yöneticileri ile görüşürler. Cemiloğlu ve arkadaşları, Türkiye Futbol Federasyonunun böyle bir karar aldığını ve profesyonel lige katılmak istediklerini anlatırlar. Yıldız Gençlikspor ile Dicle Gençlikspor yöneticilerinden olumlu yanıt alırlar. Ayspor, Ülküspor ve Karacadağspor kulüplerinden makul müsbet bir yanıt alamazlar. Uzun görüşmelerin ardından Yıldız Gençlikspor ile Dicle Gençlikspor’un birleşmesine karar verilir. Yıldız Gençlikspor yöneticilerinden şu an hayatta olmayan Nihat Önder ve Yunus Tokat ile Dicle Gençlikspor yöneticilerinden ise Şehmus Tatlıcı, Mehmet Deveci ve Nazmi Çakın ile görüşülür ve anlaşma sağlanır. Dicle Gençlikspor hemen olağanüstü kongre kararı alır ve Dilan Sineması’nda ilk olağan kongresini yapar. 5 kişilik bir heyet, divana şöyle bir öneri sunacaktır. “Adımız Diyarbakırspor, renklerimizin ise yeşil-kırmızı olmasını istiyoruz” Bu öneri divan tarafından kabul edilir. Bir hafta sonra bu kez Yıldız Gençlikspor kulübü kongre kararı alır ve “Diyarbakırspor’la birleşmek istiyoruz” diye bir öneri sunarlar. Kongreler yapılmış ve gerekli anlaşma sağlanmıştır. Böylece iki ezeli rakip olan Dicle Gençlikspor ile Yıldız Gençlikspor birleşmiş olurlar. Diyarbakırspor, bugün formasında taşıdığı renklerin yeşilini Diclespordan, Kırmızısını ise Yıldızspordan alır. Kulübün amblemi ise, kentle özdeşleşen kale surları ile ünlü karpuzu oluşturur. Bu birleşmenin ardından, Diyarbakır’ın adını taşıyan “Diyarbakırspor” 1968 yılının ilk aylarında kurulma aşamasına gelir ve 24 Haziran 1968 yılında ise resmen kurulmuş olur. 1968 yılında Kulübün başkanlığına dönemin Belediye Başkanı Nejat Cemiloğlu seçilirken, yönetim kurulu ise şu isimlerden oluşur: “Hacı Abdurahman Özbek, Nazmi Çakın, Şahap Bozacı, Nuri Akçam, Bedrettin Köprülü ve Erdoğan Vursavaş” Yıldızspor ile Diclespor’un birleşmesiyle kurulan Diyarbakırspor’da ilk futbolcular ise şu isimlerden oluşur. Beton İsmail, Ceylan Emin, Arap Eyüp, Doşo Mahmut, Kampo Cahit, Kel Nazmi, Gavur Sami, Herif Ahmet, Lastik Ali, Apollo Naif, Boğa Emin, Şorik Veysi, Hoşhoş Emin, Hut Nezir, Cemil Kaplanoğlu, Kenan Özbek, Şehmus Kireçci, Abdulkadir Çulcu, Naci, İhsan Özbek, Kaleci Mehmet Ali Biçer ve takım kaptanı Muzaffer. Tarihler 27 Ekim 1968’i gösterdiğinde Diyarbakırspor, ilk resmi lig maçını kendi saha ve seyircisi önünde oynar. Rakip güçlü Ankara Altındağspor’dur. Kalabalık bir taraftar desteğini arkasına alan Diyarbakırspor, Ankara Altındağspor’u 2-0 yenerek, tarihinin ilk galibiyetini alır. Maçın ilk gölünü atan Hoşhoş Emin ise, Diyarbakırspor tarihine ilk golü atan kişi olarak geçer. 1968-1969 sezonu 3. lig kırmızı grupta mücadele eden Diyarbakırspor, 26 maçta 27 puan toplayarak, ligi 7. sırada tamamlama başarısı gösterir. Dışardan hiç transfer yapmayan ve kendi öz kaynaklarıyla ligi üst sıralarda tamamlayan Diyarbakırspor’un bu başarısı kentte sevinçle karşılanır. 1969-1970 sezonunda yine 3. lig kırmızı grupta yer alan Diyarbakırspor’un önceki sezona oranla rakipleri daha bir güçlüdür. Oldukca çekişmeli geçen bir sezonun ardından Diyarbakırspor, oynadığı 40 maçta 46 puan toplar ve ligi 5. sırada tamamlar. 1970-1971 sezonunda daha önce kırmızı grupta bulunan Diyarbakırspor, bu kez 3. lig mavi grupta yer alır. Yeşil-kırmızılı takım, oynadığı 28 maçta 36 puan toplayarak, İskenderun ve Rizespor’un ardından ligi 3. sırada tamamlar. Diyarbakırspor, her yıl biraz daha güçlenir ve gelecek için umud vaadeder. 1971-1972 sezonunda yine 3. lig mavi grupta yer alan Diyarbakırspor, Kısıtlı imkanlarla 28 maçta 39 puanla ligi tamamlar. Diyarbakırspor, Karabükspor, Malatyaspor ve Çorumspor’un ardından ligi 4’ncü sırada tamamlar. Diyarbakırspor, her geçen gün biraz daha deneyim kazanır. Oynadığı maçlarda fırtına gibi esen yeşil-kırmızılı ekip, şampiyonluk hedefine bir adım daha yaklaşır. 1968 yılından 1972 yılana kadar kulübün başkanlığını Nejat Cemiloğlu yapar ve 1972-73 sezonunda aday olmayacağını, ancak kulübe desteğinin her zaman süreceğini açıklar. 1972-73 sezonunda Başkanlığa Abdurrahman Özbek, ikinci başkanlığa ise Çelebi Eser getirilir. Dışardan hiç transfer yapmayan yönetim kurulu, ilk yıllardaki mevcut kadrosunu korur. 3. lig mavi grupta yer alan Diyarbakırspor, oynadığı 24 maçta 25 puan toplayarak, ligi ikinci sırada tamamlar. Malatyaspor, o yıl gruptan şampiyon olarak bir üst lige çıkar. Kuşkusuz Diyarbakırspor’un göstermiş olduğu bu başarı, sporseverler ve taraftarlar tarafından memnuniyetle karşılanır. 1973-1974 sezonunda Diyarbakırspor yeni sezonda yeni bir yapılanmaya gider. Hedef büyüten Diyarbakırspor, 3. ligdeki yerini beğenmez ve Çelebi Eser Başkanlığında yeni bir yönetim ile yeni bir kadro oluşturulur. Mayıs 1973 yılında spor salonunda yapılan kongrede başkan seçilen Çelebi Eser, kulübe maddi manevi her türlü desteği vermeye hazır olduğunu belirtiyordu. Çelebi Eser’in başkanlığındaki Diyarbakırspor yönetimi şu isimlerden oluşuyordu. Ahmet Sarıgül, Okay Kalfagil, Ali Kahraman, Erdoğan Vursavaş, Mehmet Kalfagil, Behzat Kafkaslı, Asım Üner, İzzet Nakışçı, İbrahim Ersöz, Zülfi Tekin, İhsan Ersoy, Hikmet Karslıoğlu, Seyhan Yahşi ve Behiç Küpeli. Eser, takımın başına Teknik Direktör olarak Atilla Bilgin getirilir. Yönetim, Ayhan, Gazanfer, Kaleci Kahraman, Gaffur, Turgay, Ali ve Vehbi gibi isimleri transfer eder. Çelebi Eser büyük paralar harcayarak 12 bin liraya Ayhan’ı, yine aynı paraya da Vehbi’yi Kırklarelispor’dan transfer eder. Kuşkusuz o yılın en büyük transferi kaleci Kahraman’dır. 30 bin liraya Samsun’dan transfer edilir. Başkan Çelebi Eser, hiçbir harcamadan kaçınmaz, yüksek miktarlarda paralar ödeyerek, oynadığı takımlanda kendini ispatlamış futbolcuları transfer eder. Hedef büyüten Diyarbakırspor, yeni sezona Fenerbahçe ile hazırlık maçı yaparak girer. Teknik Direktör Didi’li Fenerbahçe, Atatürk stadyumuna girdiğinde yer yerinde oynamıştı. Şöhretler karması niteliğindeki Fenerbahçe’yi Diyarbakır’lılar ağırlamış ve misafirperverliğin en güzel örneğini göstermişlerdi. Dostluk içerisinde geçen maç, 1-1 berabere sonuçlanır. Goller, Diyarbakırspor adına Vehbi Günay (Tilki Vehbi), Fenerbahçe adına ise Cemil Turan’dan gelir. Kuşkusuz Yeni yönetimin hedefi şampiyonluktu ve yeşil-kırmızılı takım “Şampiyonluk” parolasıyla lige başlar. Başarıya susamış taraftarlar, yeni yönetimden şampiyonluk istiyordu. Çetin geçen bir sezonun ardından, Diyarbakırspor istenileni veremiyor ve sezonu 4’ncü sırada tamamlıyordu. Diyarbakırspor, o sezon oynadığı 40 maçta 17 galibiyet, 16 beraberlik ve 7 mağlubiyet alıyordu. 50 puan toplayan yeşil-kırmızılı ekip, ligi 4. sırada tamamlıyordu. Efsane yıllar 1974-1975 sezonu: Diyarbakırspor için altın yıllar olarak hafızalara yerleşir. Başkanlığa Abdurahman Özbek, ikinci başkanlığa ise Ali Kahraman ve Çelebi Eser getirilir. Yönetim kurulu ise kentin önde gelen işadamlarından Şehmus Akçadağ, Kemal Koyuncuoğlu, Bahri Osmanoğlu gibi isimlerden oluşur. Geleceğin temellerini atan yönetim kurulu, gelecek sezon için hedef belirler ve bütün planlarını bu yönde oluşturur. İyi bir grafik çizen Diyarbakırspor, sezonunu üst sıralarda tamamlar. Abdurahman Özbek, gelecek sezon başkanlığa aday olmayacağını açıklayacaktır. 1975 yılında Diyarbakırspor’un hasilatlarına borçlarından dolayı temlik konulmuş, ard arda yapılan konğrelerden bir sonuç alınmamıştı. “Diyarbakırspor kapanacak” söylentileri ortalıkta dolaşıyordu. Dönemin gazetecilerinden Ertuğrul Pirinçcioğlu, bu durumu hazmedemez gözyaşları içinde eski yöneticilerden Bahri Osmanoğlu’nun yanına gider. “Diyarbakırspor kapanacak, kendi diktiğimiz fidanı kendimiz koparıyoruz” der. Osmanoğlu bu durumdan çok duygulanmış ve göz yaşlarını gizleyememiştir. Pirinçcioğlu ve Osmanoğlu, Diyarbakırspor’un kurucularından olan Hacı Abdurahman Özbek’i aramaya başlarlar ve Özbek’i bir hahvede otururken bulurlar. Diyarbakırspor’un içinde bulunduğu durumu anlatırlar ve çözüm bulmasını isterler. Özbek kulübün kapanacak olmasından dolayı çok üzülür. Düşünür, düşünür ve gözleri dolar. “Diyarbakırspor’un doğumunda ben vardım... Evladımın ölümüne razı olamam. Hadi çocuklar Ali Kahraman’a gidiyoruz” der. Özbek, Ali Kahraman’dan kulübe sahip çıkmasını, her türlü desteği vermeye hazır olduğunu belirtir. Dönemin Valisi Mehmet Karasarlıoğlu, Ali Kahraman ile görüşür ve gerekli tüm desteğini vereceğini açıklayarak, Ali Kahraman’dan başkan olmasını ister. Diyarbakırspor Şampiyon: 1975-76 sezonunda Diyarbakırspor’un başkanlığında Ali Kahraman, yönetim kurulunda ise şu isimler yer alır. Okay Kalfagil, Vekin Aktan, Hacı Abdurahman Özbek, Şehmus Akçadağ, Mehmet Kalfagil, Bahri Osmanoğlu, Ahmet Akıncı, Sıddık Eser, Asım Üner, Mehmet İçkale, Necati Fettahlı, Yılmaz Özkan, İlhan Ünal, Şeyhan Yahşi ve Ali Bönül. Yeşil-kırmızılı takım, kendi sahasında oynadığı tüm maçları kazanır, deplasmandan 28 puan toplayarak, en yakın rakibine 8 puan fark atarak, 3. ligde şampiyon olur ve 2 lige çıkar. Ancak taraftarlar arasında “Takım ikinci ligde tutunamaz tekrar üçüncü lige düşer” fikri hakimdir. Her yıl olduğu gibi yine koğrede kulübe sahip çıkan olmayacaktır. Eski başkan Ali Kahraman hem iş, hemde moralman yorgun düşmüştür. Bu nedenle başkan olmayı istememektedir. İkinci konğrede işadamı Vekin Aktan, yoğun baskılara dayanamayarak başkanlık görevini kabul eder. Diyarbakırspor Şampiyon: 1976-77 sezonunda Diyarbakırspor’un başkanlığında Vekin Aktan, yönetim kurulunda ise şu isimler yer alır. Şehmuz Tatlıcı, Okay Kalfagil, Nejat Dilan, Mehmet Onur, Şehmus Akçadağ, Hacı Abdurahman Özbek, Halil Bozduman, Mehmet Kalfagil, Ağa Ceylan, Ferhan Erkan, Recep Tacer, Selçuk Sevdi, Ali Bönül, Ahmet Akıncı, Şeyhan Yahşi, Bahri Osmanoğlu, İlhan Ünal, Asım Üner, Orhan Yüksel, İbrahim Özsüzgün, Abdurahman Tosun ve Necati Fettahlı. Diyarbakırspor yine aynı başarıyı gösterir ve 2. ligde Kayserispor’un 3 puan önünde şampiyon olarak, 1’nci lige çıkma başarısını gösterir. Oynadığı 30 maçta 17 galibiyet, 8 beraberlik ve 5 mağlubiyet alan Diyarbakırspor, yediği 15 gole karşılık, rakip fileleri 35 kez havalandırır. Kuşkusuz Diyarbakırspor’un gösterdiği bu başarı dünya futbol tarihine geçer. (Dünya futbol tarihinde bu başarıya Diyarbakırspor’dan sonra İngiltere’nin Notthimgham Forest takımı ulaşmıştır) Diyarbakırspor, Doğu ve Güneydoğu Anadolu Bölgesinden 1’nci lige çıkan ilk takım ünvanını da almış olur. Başarıdan başarıya koşan, Diyarbakırspor dünya futbol tarihine adını altın harflerle yazdırıyor ve dünya futbol tarihinde bir ilke imza atıyordu. 3’ncü ligde şampiyon olarak, 2’nci lige oradanda şampiyon olarak 1’nci lige çıkıyordu. 1’nci ligde 3 hafta lider kalarak, ligi 5’nci sırada bitirme başarısını gösteriyordu. Türkiye ve dünya futbol otoriteleri tarafından bu başarı uzun yıllar konuşulacaktı. Diyarbakırspor 1 ligde 1977-78 sezonuna Necat Dilan başkanlığında başlar. Yönetim kurulunu ise, kentin önde gelen iş adamlarından oluşuyordu. Celebi Eser, Mehmet Onur, Mehdi Zana, Şahin Cizrelioğlu, Ağa Ceylan, Vekin Aktan, Yasin Ekinci, Şehmus Tatlıcı, Mehmet Karanfil, Erdoğan Yavaşoğlu, Nuri Üstün, Naci Yıldız, Mehmet Taşkın, Hasan Dardoğan,Özkan Çubukçu, Reşat Anıl Utkular, İhsan Dündar, Kemal Kavurt, Behzat Kafkaslı, Sadri Tarhan, İbrahim Ersöz, Cengiz Sinanlı, Aytekin Baran, Vedat Akçam, İlhan Özolcay, Aydın Kavak, Zeki Ötük, Zeki Dilek, Hayrettin Pektaş ve Abdurahman Akar. Ligde başarısı devam eden Diyarbakırspor, oynadığı 30 maçta 10 galibiyet, 10 mağlubiyet ve 10 beraberlik alıyor, attığı 29 gole karşılık, kalesinde 31 gol görüyor ve ligi 9. sırada tamamlama başarısı gösteriyordu. 1978-1979 sezonunda kulübün Başkanlığında yine Necat Dilan ve önceki yönetim kurulu üyeleri vardır. Türkiye 1. futbol liginde mücadele eden Diyarbakırspor, başarıdan başarıya koşuyor, 4 büyük takımın korkulu rüyası haline geliyordu. Diyarbakırspor kaleci İvanceviçli Fenerbahçe’yle 2-2 berabere kalıyor, Vehbi’nin röveşata ile attığı gol spor adamları tarafından “Yılın Golü” seçiliyordu. Diyarbakırspor, yine aynı sezon Galatasaray’ı Sedat*’ın attığı golle 1-0 yenmeyi başarıyordu. 1.Ligde 3 hafta lider durumda kalan Yeşil-Kırmızılı takım, sezonu 5. sırada bitirme başarısı gösteriyordu. Diyarbakırspor Balkan kupasına katılmaya hak kazanmış, Ancak o yıl kupa maçlarının iptal edilmesinden dolayı, ülkemizi Avrupada temsil edememiştir. 1978-1979 sezonunda tarihinin en iyi başarısını gösteren Diyarbakırspor, oynadığı 30 karşılaşmadan 13 galibiyet, 6 beraberlik ve 11 yenilgi alarak ligi 32 puanla 5. sırada tamamlıyordu. Yeşil-kırmızılı takım yediği 31 gole karşılık rakip fileleri 26 kez havalandırma başarısı gösteriyordu. İki dönem Diyarbakırspor’un başkanlığı görevinde bulunan Necat Dilan, gelecek sezon aday olmayacağını açıklayacaktır. 1979-1980 sezonunda takım’da yönetim arayışları başlar. Bir döneme damgasını vuran Diyarbakırspor, 1980’li yıllarda düşüşe geçmiş, maddi sıkıntı ile birlikte, kulübe sahip çıkan da olmamıştı. Bir dizi toplantıların ardından 1979 yılının mayıs ayında yapılan olağanüstü kongreyle efsane başkan Çelebi Eser ikinci kez Diyarbakırspor’un başkanlığına gelecektir. Ancak iki ay sonra 11 Temmuz 1979 yılında yalnız kaldığını ve kulübü yönetmekte zorlandığını belirten başkan Eser, görevinden İstifa ettiğini açıklayacaktır. Takım uzun süre yönetimsiz kalacaktır. Diyarbakırspor, üst üste aldığı kötü sonuçlarla bir alt lige düşer. Oynadığı 30 maçta 8 galibiyet, 7 beraberlik ve 15 mağlubiyet alan Diyarbakırspor, attığı 21 gole karşın kalesinde 36 gol görür. 23 puanla ligi sonuncu sırada tamamlayan yeşil-kırmızılı ekip, 3 yıl aradan sonra ikinci lige düşüyordu. İkinci lige düşen Diyarbakırspor’da yönetim krizi büyümüş, kentin bürokratları, başkan arayışlarına girişmişti. Sonunda aranan başkan bulunur ve 1980-1981 sezonuna Sedat Yıldız başkanlığıyla girilir. Diyarbakırspor Şampiyon: 1980-81 sezonunda Sedat Yıldız başkanlığındaki Diyarbakırspor, bir yıl aradan sonra tekrar şampiyon olarak 1’nci lige çıkma başarısı gösterir. 1981-82 sezonuna Diyarbakırspor yönetim sorunu ile başlar. Takım yine sahipsizdir. Transfer dönemi yaklaşıyor kentin ileri gelenleri, bir dizi toplantılar düzenler. Bu toplantıların ardından başkanlık görevine Mehmet Maçit getirilir. Diyarbakırspor, alt sıralardan bir türlü kurtulamaz ve sadece iki galibiyet, 7 beraberlik ve 23 mağlubiyet alarak, 11 puanla birinci lige veda eder. 1982-1983 sezonu: ikinci ligde mücadele eden Diyarbakırspor başkanlığına Salih Yıldırım getiriliyordu. 4 ay başkanlık görevinde kalan Salih Yıldırım’ın yerine Abdülkadir Polat getirilir. A.Kadir Polat’ın kulübün başından ayrılmasından sonra, yeşil-kırmızılı takım da yine yönetim krizi yaşayacaktır. Diyarbakır’daki spor ve işadamları kulübün biran önce bir yönetime kavuşması için girişimlerde bulunur. Eski başkanlardan Hacı Abdurahman Özbek, o yıllarda Ankara’da bulunan oğulları İhsan Özbek ile Kenan Özbek’i Diyarbakır’a çağıracaktır. Baba Özbek, İhsan Özbek’in Diyarbakırspor’un başkanı olmasını isteyecektir. 1984-1985 Sezonunda ikinci ligde mücadele edecek olan Diyarbakırspor’un başkanlığına İhsan Özbek getiriliyordu. Genel Kaptanlık görevinde Kenan Özbek, Yönetim kurulu ise Adnan İnceoğlu, İrfan Akdeniz, Ali Tekiner ve Abdurahman Hozan gibi isimlerden oluşuyordu. Maddi ve manevi anlamda toparlanan Diyarbakırspor, lige fırtına gibi giriyor ve aldığı başarılı sonuçlarla 1. lige çıkma hedefine adım adım yaklaşıyordu. Zorlu geçen bir sezonun ardından yeşil-kırmızılı takım son anda şampiyonluğu Rizespor’a kaptırıyordu. Oynadığı 29 karşılaşmadan 16 galibiyet, 6 beraberlik ve 7 mağlubiyet alan Diyarbakırspor, yediği 26 gole karşılık, rakip fileleri 40 kez havalandırıyordu. Grupta 45 puanla şampiyon alan Rizespor’un ardından 39 puanla ligi tamamlıyordu. Diyarbakırspor Şampiyon: 3 yıl 2’ci ligde mücadele eden Diyarbakırspor, 1985-86 sezonunda dönemin Belediye Başkanı Nurettin Dilek Başkanlığında 3’ncü kez 1’nci lige çıkma başarısını gösteriyordu. 1986-87 sezonunda Süleyman Şakar başkanlığındaki takım 36 maçta sadece 4 galibiyet alıp, attığı 25 gole karşılık kalesinde 74 gol görüyordu. Başarısız geçen bir sezonun ardından, ligi son sırada tamamlayan Diyarbakırspor, 15 puan alarak lige veda ediyordu. Bu özlem 14 sezon sürecek ve Diyarbakırspor tarihinde ilk kez bu kadar uzun süre 1’nci ligden uzak kalacaktı. 1987-1988 sezonunda başkanlığa Yaşar Şerbetçi geliyor ve Diyarbakırspor güçlü bir kadroyla lige başlıyordu. Yaşar Şerbetçi döneminde takım, Avrupadaki takımlarla hazırlık maçı yapıyor, sezon hazırlıklarını yine yurt dışında sürdürüyordu. Ancak Yaşar Şerbetçi’nin ani vefatı, Diyarbakırspor’u bir kez daha yıkıyor ve yine yönetim krizi yaşanmasına neden oluyordu. 1988-1989 sezonu rahmete giden Yaşar Şerbetçi’den boşalan başkanlığa İhsan Özbek, Genel Kaptanlık görevine ise kardeşi Kenan Özbek getiriliyordu. Kulüpteki maddi kriz büyüyor ve Diyarbakırspor her geçen gün küme düşmeye bir adım daha yaklaşıyordu. Özbek kardeşler, babaları Abdurahman Özbek’in kurucusu olduğu takımı kümede bırakmak için tüm güçleriyle çalışıyorlardı. Ligin son iki maçından biri olan Nevşehir deplasmanından alınacak bir puan dahi, kümede kalma yolunda önemliydi. Takım Nevşehir deplasmanından 2-2 lik sonuçla dönüyor ve şansını son maç olan, Mardinspor maçına bırakıyordu. Gerek Mardinspor ve gerekse Diyarbakırspor için bu maç hayati önem taşıyordu. Yenilen takım bir alt lige, yani 3.Lige düşücekti. Ünlü hakemlerden Özcan Oal’ın yönettiği maçı son dakikada gelen penaltı gölüyle 2-1 kazanıyor ve Diyarbakırspor kümede kalmayı başarıyordu. 1989-90 sezonunda Belediye Başkanı Turgut Atalay Başkanlığa, Mehmet Sakin Genel Kaptanlık görevine getiriliyordu. Maddi imkansızlıklar bir türlü bitmek bilmez, sıkıntılar git gide çözülemez boyutlara ulaşıyordu. Atatürk stadyumunun çimlendirilmesinden dolayı takım tüm maçlarını deplasmanda oynamak zorunda kalacaktı. İlk yarı maçlarının ardından Diyarbakırspor, Ligin dibine demir atmış, spor adamları tarafından küme düşmesine kesin gözüyle bakılıyordu. Diyarbakırspor, İkinci yarı maçlarını kendi sahasında oynamayı planlıyordu. Ancak saha çimlendirmeden dolayı yetiştirilememişti. Türkiye futbol federasyonu ile yapılan görüşmelerin ardından, Diyarbakırspor kalan tüm maçlarını Silvan ilçesinde oynayacaktı. İlk yarı ligin dibine demir atan Diyarbakırspor, ikinci yarı kalan tüm maçlarını kazanmak zorundaydı. Diyarbakırspor, inanılmazı başarıyor ve 10 maç üst üste galip gelerek, kümede kalmayı başarıyordu. 1990-91 sezonuna başkan Turgut Atalayla devam eden Diyarbakırspor’da her dönem olduğu gibi yine kriz devam edecekti. Öyleki takım ligin ikinci yarı maçlarına kamp yapmadan hazırlanacaktı. İkinci yarının ilk maçında deplasmanda Adana Demirspor ile karşılaşan Diyarbakırspor, tarihinin en farklı yenilgisini alıyor ve sahadan 7-0 mağlup ayrılıyordu. Kriz devam ediyor ve Belediye başkanı Turgut Atalay’ın istifasının ardından, Diyarbakırspor yine yönetimsiz kalıyordu. Yaşanan olumsuz olaylardan sonra, takım içinden çıkılamaz bir hal alıyordu. Kulübün anahtarı o dönemde bölge Valisi olan Ünal Erkan’a veriliyordu. 1991-92 sezonunda başkan arayışları devam ediyor ve takıma sahip çıkan da olmuyordu. Yine o dönemde birleşen bir kaç esnaf “Takımı bize verin biz yönetelim” teklifinde bulunacaktı. Diyarbakırspor sahipsiz kalmış ve yönetime aday çıkmamıştı. Elazığ’lı bir grup işadamı Mehmet Öztürk başkanlığında Diyarbakırspor yönetimine aday olduklarını açıklamış ve yapılan olağanüstü kongreyle yönetimin başına geçmişti. O yıllar Diyarbakırspor tarihine kara bir leke olarak geçiyordu. 1992-93 sezonunda Bölge valisi Ünal Erkan’ın arayışları meyvesini veriyor ve kulübün başkanlığına işadamı Yesari Koçar getiriliyordu. 1993-94 sezonunda ard arda yapılan kongrelerden sonra başkanlığa Mehmet Sakin gelir. Diyarbakır’lılardan oluşan bir takım kuran Mehmet Sakin Yönetimi, yine Diyarbakır’lı olan Emin Sevmiş’i Teknik Direktör, Antrenör olarak da Nevzat Türker’i takımın başına getirir.Görkemli bir törenle 1993-94 sezonuna girilir. Galatasaray ile hazırlık maçı oynayan Diyarbakırspor, sahadan 5-1 yenik ayrılır. Lig başlar, takım kötü neticeler alır ve takım kümeye düşme potasına her geçen gün biraz daha yaklaşır. Sezonun sonlarına doğru İskenderunspor’a 3-2 yenilen Diyarbakırspor’u 3.lige düşme korkusu sarar. Ancak İskenderunspor’un cezalı oyuncu oynatmasından dolayı Diyarbakırspor hükmen galip sayılır. ligin son maçı olan Muşspor maçını kazanan Diyarbakırspor, kümede kalmayı başarır.Yeni sezonda aday olmayacağını açıklayan Mehmet Sakin, gönül verdiği Diyarbakırspor’dan ayrılıyordu. Yönetimde yaşanan kriz nedeniyle zor günler geçiren Diyarbakırspor, yine yönetimsiz kalıyordu. Kentin önde gelen işadamları bir dizi toplantılar yapıyor ve çözüm önerileri arıyordu. Sonunda 50 işadamı Büyük Kervansaray oteli toplantı salonunda biraraya geliyor ve Diyarbakırspor için yeni hedefler belirliyorlardı. 1994-1995 sezonunda Aziz Efe başkanlığında yeni bir yönetim oluşuyor, çok sayıda futbolcu transfer ediliyordu. Beş ay başkanlıkta kalan Aziz Efe’nin ardından, başkanlığa bu kez Mehmet İpek geliyordu. Mehmet ipek başkanlığında gerek maddi ve gerekse manevi anlamda toparlanan Diyarbakırspor, ligde fırtına gibi esiyor ve play-off’a adım adım yaklaşıyordu. O sezon Play-off grubunda karşıyaka ile karşılaşan Diyarbakırspor, rakibine 3-2 yenilerek, ilk 5 şansını kaçırıyordu. 1995-1996 sezonunda Mehmet İpek başkanlığında Diyarbakırspor yine play-off’a kalıyor ve Ankara’da oynanacak olan ekstra play-off maçılarına sıkı bir şekilde hazırlanır. Kent nefesini tutmuş ve Ankara’dan gelecek olan mutlu haberi bekliyordu. Televizyonların canlı olarak ekrana getirdiği maç, Türkiye’deki bütün futbol severleri ekrana kilitlemişti. Kuşkusuz herkes Diyarbakırspor’un kazanmasından yanaydı. Maç büyük bir çekişme içinde geçiyordu. Diyarbakırspor bir çok kez girdiği net gol pozisyonlarından yararlanamıyor ve maç uzatmalara gidiyordu. Yeşil kırmızılı takım, Uzatma dakikalarında yediği şansız bir golle Zeytinburnuspor’a 1-0 yeniliyordu. Güçlü bir yönetime ve futbolcuya sahip Diyarbakırspor 1. Lig kapısından geri dönüyordu. 1996-97 sezonunda takımın başında yine Mehmet İpek vardı. İpek başkanlığındaki Diyarbakırspor, ligde başarılı sonuçlar alıyordu ve hedefe adım adım yaklaşıyordu. Yeşil-kırmızılı ekip, Önceki sezon olduğu gibi yine play-off’a kalmayı başarıyordu. Eskişehir’de oynanan Ekstra play-off maçlarında bu kez Denizlispor’a 3-0 yenilerek, 1.Lig kapısında ikinci kez geri dönüyordu. Şansızlıklar Mehmet İpek yönetimindeki Diyarbakırspor’un yakasını bırakmaz.Çocuk yaşta gönül verdiği Diyarbakırspor’a Yeni sezonda aday olmayacağını açıklayan İpek, Diyarbakırspor’a her türlü katkıyı sunmaya hazır olduğunu belirterek, buruk bir şekilde görevinden ayrılıyordu. 1997-1998 futbol sezonu: Mehmet İpekten boşalan başkanlık görevine Adnan Öktüren, futbol şebe sorumlusuna ise Abdurahman Yakut getirilecekti. Başarılı bir sezonun ardından, Diyarbakırspor, bir kez daha finale yükselir. Diyarbakırspor’un finaldeki rakibi ise bukez Çaykur Rizespor’dur. Rizespor’a 2-0 yenilerek, şansızlığını kıramaz ve 3. kez 1. Lig kapısından geri döner. Birinci lig şansını üç yıl üst üste oynadığı son maçlarda kaçıran Diyarbakırspor, bu kez işi sıkı tutar. 2000-2001 sezonunda 14 yıllık özlem sona eriyor ve Diyarbakırspor final maçında bu kez kaybetmiyordu. Kuşkusuz bu şampiyonlukta futbol şube sorumlusu Abdurahman Yakut’un payı büyük olacaktır. İstanbul’da İnönü stadyumunda oynanan final maçında rakibi İstanbul Büyükşehir Belediyespor’u 3-2 yenen Diyarbakırspor, 14 yıl aradan sonra 1. lige merhaba diyordu.Bu şampiyonluğun ayrı bir önemi daha vardı, o yıllarda Diyarbakırspor’a büyük destekleri olan şehit Emniyet Müdürü Gaffar Okkan’ın vasiyeti yerine getiriliyordu. Takımın bu başarısı kentte bayram havasında kutlanıyor, her yer adeta yeşil-kırmızıya boyanıyordu. 2001-2002 sezonun da Diyarbakır’da bulunan tüm siyasi partilerin, vilayetin, belediyelerin, mesleki ve iktisadi kuruluşların ortak adayı olarak Diyarbakırspor kulübü başkanlığına Mücahit Can getirilir. Diyarbakırspor, ligin ilk maçında Ankara 19 Mayıs stadyumunda Gençlerbirliği ile 4-4 berabere kalıyor ve Türkiye Futbol Tarihinde en farklı beraberliği alan takım olarak tarihe geçiyordu. Diyarbakırspor, 34 maçta 10 galibiyet, 10 beraberlik ve 14 mağlubiyet alarak, 1.Ligde iyi bir grafik çizer. Attığı 41 gole karşılık, kalesinde 50 gol gören yeşil-kırmızılı Diyarbakırspor, ligi orta sıralarda tamamlama başarısı gösterir. Diyarbakırspor’un içinde bulunduğu maddi sorun, Yönetimde ayrılmalara neden olur. Mücahit Can, gelecek sezon için başkan adayı olmayacağını, her zaman Diyarbakırlıların ve Diyarbakırspor’un hizmetinde olacağını açıklar. 2002-2003 sezonunda yeşil-kırmızılı ekibin başkanlığında Ali İhsan Kaya, yönetim kurulunda ise şu isimler yer alır: Ozan İçkale, Şah İsmail Bedirhanoğlu, Çelebi Öz, M.Şahin Ceylan, Zeki Bozalan, Mustafa Alpaslan, Mehmet Galip Ensarioğlu, Ali Yavuz Aktan, Mahmut Bozbay, İzzet Yıldızhan, Şehmus Akbaş, Mehmet Kaya, Ahmet Metin Altındağ, Sedat Eser, Metin Güneş, Hasan Civaş, Ahmet Arzu ve M. Fuat Dengiz. Kısa bir süre başkanlıkta kalan Ali İhsan Kaya, yönetimde yaşanan krizin ardından görevinden istifa ettiğini açıklar. Görev yaptığı kısa zaman içinde Diyarbakırspor’a çok şey veren Kaya, her zaman Diyarbakırspor’un hizmetinde olacağını belirtir ve Diyarbakırspor kulübünden ayrılır. Kaya’dan boşalan kulüp başkanlığına tekrar Mücahit Can getirilir. 3 yıl 1.Ligde mücadele eden Diyarbakırspor, bu dönemlerde yönetim sorunu yaşar ve sık sık yönetim değişikliğine gider. Yaşanan tüm olumsuzluğa rağmen, Diyarbakırspor, oynadığı 34 maçta 9 galibiyet, 9 beraberlik ve 16 mağlubiyet alır. Attığı 34 gole karşın kalesinde 47 gol görür. Kümeye düşen rakiplerinden 1 puan farkla süper Ligde kalmayı başarır. Kuşkusuz Mücahit Can ve yönetiminin göstermiş olduğu başarı uzun yıllar konuşulacaktır. 2003-2004 sezonunda Mücahit Can’ın ardından, Ahmet Göksu başkanlığa getirilir.1 ligde mücadele eden Diyarbakırspor, üst üste aldığı galibiyetlerle iyi bir grafik çizer. 34 maçta 12 galibiyet, 7 beraberlik ve 15 mağlubiyet alan yeşil-kırmızılı ekip, attığı 44 gole karşın kalesinde 54 gol görür. Ligi 43 puanla 12. sırada tamamlayan Diyarbakırspor’da sorunlar bir türlü bitmek. Zira her yıl yaşanan yönetim sorunu, bir kez daha gündeme gelecektir. 2004-2005 sezonunda Diyarbakırspor yine çalkantılı günler geçirir ve Ahmet Göksu ile devam kararı alır. Diyarbakırspor, üst üste kötü neticeler alıyor ve küme düşme potasına adım adım yaklaşıyordu. Diyarbakırspor, oynadığı 34 maçta 9 galibiyet, 7 beraberlik ve 18 mağlubiyet alır. Attığı 31 gole karşın kalesinde 53 gol gören yeşil-kırmızılı Diyarbakırspor, son maçta deplasmanda Samsunspor’la 1-1 berabere kalarak, ligde kalmayı başarır. |
Cevapla:
Bütün konular: 70
Bütün postalar: 87
Bütün kullanıcılar: 4
Şu anda Online olan (kayıtlı) kullanıcılar: Hiçkimse